BEKLEMEK ÜZERİNE…

Nasıl bir gün olur geldiğin gün?
Nasıl uyanmışımdır o sabah? Uykumu almış mıyımdır? Kahvaltıda ne yemişimdir? Çay mı demlemişimdir kahve mi? Yürüyüşe çıkabilmiş miyimdir? Yoksa tembelliğim mi üzerimdedir?
Televizyon seyretmeme kararı alıp kitap okumaya niyet etmiş miyimdir yine? Başarmış mıyımdır? Okuduğum kitabı sevmiş miyimdir peki? Çok güneş var diye perdeleri çekmiş miyimdir?
#onbirkahvesi ‘nde yine seni düşünmüş, seni anlatmayan şarkıları geçmiş, seni anlatanları yarı gülümseme yarı hüzünle ben de söylemiş, sonra da senin için bir şiir seçmiş miyimdir?
Nasıl bir gün olur geldiğin gün?
Tenim yanık mı olur mesela? Çok mu sıcaktır hava? O kadar bekler misin? Tiril tiril bir elbise mi olur üzerimde? Ayağımda sandaletler?
Aç mı gelirsin yoksa tok mu? Evde yemek olur mu? Hmm… Acaba yemek yemeye fırsat olur mu?
Hissettirir misin önceden geleceğini peki? O gün mesajlaşmış olur muyuz mesela? Yoksa ansızın kapımı mı çalarsın?
Kapıma kadar seni getiren cesaretin, zili çalarken kayıplara karışır mı? Elin ayağın birbirine dolaşır mı?
Nasıl bir gün olur geldiğin gün?
“Gelir misin?” diye sormuyorum. Gelişini hayal etmenin heyecanını, seni beklemeyi seviyorum…
Müzik önerisi: Bir Gece Ansızın Gelebilirim – Emel Sayın
25 Nisan 2020, İstanbul