zeynep özyılmazel

Monthly Archives: Eylül 2014

Baktım ki uzun zamandır tarif vermiyorum, hazır havalar da soğumaya başladı, en sevdiğim çorbanın tarifini vereyim sizlere dedim.

Önce fotoğrafları uzun uzun inceleyerek oyaladım kendimi, şimdi de bir süredir bilgisayar ekranına bakıp duruyorum. Yazmak istiyorum o geceyi ama nerden başlayacağımı, nasıl anlatacağımı bilemiyorum bir türlü… Bildiğiniz gibi 24 Eylül akşamı, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda, canım babam Neco’nun 50. yıl konseri vardı. Konseri kardeşim Ayşe Özyılmazel ve BKM birlikte düzenlediler. Ne kadar güzel bir iş yaptılar!

Evet, bazen her şey planlandığı gibi gitmeyebilir. Hayat şartlarınız değişebilir. Eşinizle ayrılabilirsiniz ve siz ya da eşiniz başka bir eve taşınabilirsiniz. Ya da çocuğunuz üniversite okumak üzere evden ayrılabilir. Veya bunların hiçbiri olmasa da ailenizin bir üyesi uzun bir seyahate çıkabilir. Her durumda köpeğiniz etkilenecektir.

Kahvaltı dosyasına, boğaz hattında biraz daha Sarıyer’e doğru ilerleyerek, Yeniköy’deki Sırçacı 14’le devam ediyoruz. Kahvaltı dosyası deyince, değişik zevkler için de fikirler sunabilmek için arkadaşlarımdan yardım istedim. Benim bilmediğim çok hoş yerler de vardır muhakkak diye düşündüm. Sırçacı 14’ü de İpek sayesinde keşfettim. İyi ki de ettim.

Ben küçükken babama cok hayrandım. Bir kere çok yakışıklıydı (-di’li geçmiş zaman kullandığıma bakmayın, hala öyledir). Çok başarılıydı. Eşsiz bir sesi vardı. O şarkı söylemeye başladığında gözlerim dolardı. Sahnede devleşirdi. “Neco”ydu o…

Kahvaltı tavsiyelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz… Geçen hafta boğazın kıyısındaydık, bu hafta Bebek’e tepeden bakalım dedik ve arkadaşlarımla birlikte Backyard’a gittik.

Küçücük anlar… Bize yeni bir şeyi farkettiren, hayatımızın yönünü değiştiren, bize yepyeni kapılar açan… Aynı zamanda çok kolay atlanabilen, görülmeyebilen, daha sonra içimizi cız ettiren o anlar… Ben Tanrı’nın bizimle o anlar aracılığıyla konuştuğuna inanırım. Bir de iç sesimizle. O anlar da atlanabilir, iç sesimiz de. Ne kadar kolaylıkla geçersiz kılabiliyoruz o sesi. Aslında o hep doğruyu söylüyor.

Önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi bizim aile kahvaltıya pek düşkündür. Kimin ne işi olursa olsun, en yoğun günümüzde, en acelemiz olduğunda bile kahvaltı masası kurulur. Zeytinin, peynirin iyisi nerede bulunur, çay en iyi nasıl demlenir, yumurta kaç dakika kaynatılırsa ne kıvamda olur? Bunlar bizim için hep mühim konular olmuştur 🙂

Evet köpeğiniz her şeyin farkında. Ondan ne düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi saklamanın hiçbir yolu yok! O üzgün olduğunuzu, kızgın olduğunuzu, sabırsız olduğunuzu, güçlü ya da güçsüz hissettiğinizi biliyor. Peki bu bilgiyi onunla iletişiminizde nasıl kullanabilirsiniz?