SİZİN KÖPEĞİNİZ DE HİPERAKTİF Mİ?

Enerji, enerji, enerji… Eğer bir köpeğiniz varsa, her şeyin altından enerjinin çıktığını biliyorsunuz demektir.

Bazı köpekler sakindirler. Sahiplerinin komutlarını hemen yerine getirirler. Onunla bir yere, söz gelimi bir kafeye gittiğinizde sorun çıkarmazlar. Sessizce siz kalkana kadar otururlar. Evde de size rahatsiz etmezler. Üzerinize atlamazlar mesela.

Ama bazı köpekler bunun tam tersidir. Dia gibi… Sizin de köpeğiniz öyleyse, bu yazı belki size yol gösterebilir. İşte Dia’yla serüvenimde, enerji konusunda yaşadıklarım ve öğrendiklerim…

Besledim Büyüttüm bölümünün ilk yazısında da belirttiğim gibi, enerji konusu köpek almaya karar verdiğinizde başlıyor. Öncelikle kendinize karşı dürüst olmalısınız. Sizin enerji seviyeniz nedir? Bir gününüz nasıl geçer? Neler yaparsınız? Gün içinde aktiviteye ayırabileceğiniz vakit nedir?

Bunlar önemli, çünkü değişik cinste köpeklerin değişik enerji seviyeleri vardır. Bunu araştırmalısınız. Tabi bunun yanında her birinin karakteri de var. Mesela Dia’yı alırken hareketli bir cins olan Labrador aldığımın farkındaydım. Ama enerji seviyesi Dia’dan çok daha düşük Labradorlar da var. Yani almak istediğiniz köpeğin cinsine karar vermekle bitmiyor iş. Bir de köpeği, başka köpeklerle yan yana koyup gözlemlemek gerekiyor. Bunun için konunun uzmanı olan birinden yardım isteyebilirsiniz.

Ama köpeğinizin enerji seviyesi, bunun dışında başka şeylerle de ilgili… Mesela sizinle…

Ben, hayatta başıma ne gelirse gelsin, önce kendime bakmayı ilke edinmişimdir. Çünkü topu karşımdakine atıp, suçlamanın hiçbir faydasını görmedim şimdiye kadar. Dia da benim kendimi görmemde çok faydalı olmuştur. Çünkü köpekler bizim aynamızdır. Biz, enerjimizi onlara yansıtırız…

Endişeli misiniz? Stresli misiniz? Sinirli misiniz? Bir an evvel kendinizi sakinleştirmeye bakın. Sizi rahatlatan bir müzik dinleyin, sıcak ve uzun bir banyo yapın ya da meditasyonu veya yogayı deneyin. Siz ne kadar sakin ve kendine güvenli bir lider olursanız, köpeğiniz de size aynı enerjiyle cevap verecektir. Bazen bunu kasıtlı olarak Dia’da deniyorum. Etkileri çok çarpıcı…

Tabi bunun yanında, zaten heyecanlı olan bir köpeği daha fazla heyecanlandırmamak da iyi bir yöntem. Mesela dışarı çıkaracağınız zaman, onu heyecanlandıran kelimeler ve ses tonu kullanmayın ve heyecanlıyken tasmasını takmayın. Dışarı çıkmak onun için ödüldür ve siz o sakinleşmeden onu dışarı çıkarırsanız bu davranışını ödüllendirmiş olursunuz.

Biz Dia’yla dışarı çıkacağımızda, Dia bilir ki oturup sakince beni beklemezse asla dışarı çıkamaz ya da yemek yiyemez ya da oynayamaz. Köpeğinizin sevdiği herhangi bir aktiviteyi yapmadan önce sakin ve itaatkar bir tuh halinde olduğuna emin olun. Mutlaka!

Eve geldiniz ve köpeğiniz üzerinize atlıyor. Bu davranışı sizi çok özlediği için değil, sizin üzerinizde liderlik kurmak için. Size aslında kimin lider olduğunu hatırlatıyor. Eve gelen misafirlerin üzerine de atlıyorsa, onlara da aynı şeyi söylemeye çalışıyor. Buna asla izin vermeyin.

Aslında, köpeğiniz istemediğiniz bir davranışta bulunduğunda onu hemen düzeltin, cezalandırın. Vücut dilinizle ve ses tonunuzla tavrınızı hemen koyun. Ben burada biraz eksik kaldığımı farkettim yakın zamanda. Dia’ya karşı yeteri kadar net olmadığımı gördüm. Bu konunun üzerinde çalışıyorum. Yol katettikçe sizinle de paylaşacağım…

Tabi bütün bu zıplamaların, söz dinlememelerin, evin içinde koşturmaların sebebi birikmiş enerji de olabilir. Köpeğiniz düzenli olarak enerjisini atmak ister ve bu onu çok mutlu eder. Onu düzenli olarak yürüyüşe çıkarıyor musunuz? Ya da koşturuyor musunuz? Ya da onunla oynuyor musunuz?

_MG_6388 copy

Bu aktivitelere mutlaka zaman ayırmalısınız. Yorgun köpek, mutlu köpektir unutmayın. Biz Dia’yla hemen hemen her gün, en az 5 km yürüyoruz ve bu oldukça işe yarıyor.

Ancak Dia büyüyüp iyice atletik oldu ve yürüyüş bir yere kadar yetmeye başladı. Benim de daha fazla vaktim olmadığı için hem Cesar Milan’ın sık sık bahsettiği hem de Dia’nin eğitmeni Murat Gedik’in tavsiyesiyle koşu bandı almaya karar verdim. Önümüzdeki günlerde koşu bandımız eve gelecek. Tabi ki yine Murat Bey’den yardım alarak Dia’yı banda alıştırmamız gerekecek. Bu konuda neler yaşadığımı ve etkilerini de sizlerle önümüzdeki günlerde paylaşacağım.

Size yine kendi denediğim ve çoğunlukla işe yarayan son bir yöntem daha tavsiye etmek istiyorum. Köpeğinizi yok sayın! Köpekler çoğunlukla bu tip enerji gösterilerini sizin ilginizi çekmek için yaparlar. Ve siz aldırmazsanız bir süre sonra vazgeçerler.

Mesela şu anda ben yazı yazarken, Dia birçok kez gelip beni burnuyla dürttü, patisini bilgisayarın kenarına koydu. Orada değilmiş gibi davrandım ve o da sonunda pes etti ve şu anda yerde oyuncağıyla oynuyor.

Biliyorum, köpek beslemek, hele de hiperaktif bir köpeğiniz varsa, oldukça özveri gerektiren zor bir iş. Her şey, karşılığında aldığımız sevgi için. Ancak tabi ki bizlerin de birer hayatı var ve arada sırada sorumluluklarımızdan sıyrılıp kendimizi dinlemek hepimize iyi geliyor.

Çok bunaldığınız anlarda köpeğinizi birkaç günlüğüne de olsa bir arkadaşınıza ya da araştırıp iyi olduğuna emin olduğunuz bir köpek pansiyonuna bırakın. Ve bunun için kendinizi suçlamayın. Oradaki köpeklerle vakit geçirmek ve sosyalleşmek köpeğinize de iyi gelecektir. Çocuğunuzu annenize bırakıp tatile çıkmışsınız gibi düşünün. Ben bazen Dia’yı, temel itaat eğitimini de aldığı Petworld Kennel Club Köpek Çiftliğine bırakıyorum. Gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Hem sonra kavuşmamız çok şahane oluyor 😉

 

 

 

 

 

FOTOĞRAFLAR: Candaş Arın

1 Comments on “SİZİN KÖPEĞİNİZ DE HİPERAKTİF Mİ?

Yorum bırakın