Baştan söyleyeyim, işin içinden nasıl çıkacağımı bilmiyorum. O kadar güzel lezzetler tattım, o kadar geniş bir mutfak kültürü deneyimi yaşadım ki nereden başlayacağımı bilmiyorum. Gurme olmak gibi bir iddiam da yok. Üstelik tattığım tüm lezzetlerin de hikayesi var. Haydi o zaman Go Meso’nun hikayesinden başlayalım…

Go Mongo’yu bir çoğunuz bilirsiniz. Go Meso, Go Mongo’nun yeni konsepti. Mezapotamya topraklarında yaşanan göçlerin etkisiyle oluşan mutfak kültürüne modern bir yorum katmışlar. Mottoları da “Lezzetin Doğuşuna Yolculuk”. Hem de ne yolculuk!

Peki bu yolculuk nasıl oluyor derseniz, Orta Asya’nın et ve süt kültürünü, Çin ve Mezapotamya’nın tahıl ve pirinçlerini, Akdeniz’in sebze ve meyvelerini, Güney Asya ve Hindistan’ın baharatlarını birarada düşünün. Tüm önyargılarınızı bir kenara birakın ve lahmacunun içine mango salatasını koyun! Olmaz demeyin, oluyor. Hem de çok güzel oluyor!

Tabi bu kadar kültür birleşince değişik pişirme yöntemleri de giriyor işin içine. Tandır, taş fırın, wok tava, barbekü ve kömür ızgarası… Biz de her birinden birer seçim yaptık ve her biri de ayrı lezzetteydi. Zaten Go Meso’ya gittiğinizde tavsiyem, tek bir yemek söylememeniz. Değişik seçimler yaparak ortaya soyleyin ve paylaşın. Tadı öyle çıkıyor.

Peki biz menüdeki hangi bölümlerden neler yedik?

İlk seçimimizi, yukarıdaki fotoğrafta da gördüğünüz gibi ‘Dumpling’ bölümünden yaptık. Dumpling bol et veya peynir katılmasıyla oluşan hamur. Biz mantı diyoruz. Biz Kıymali Dumpling istedik ve buharda pişmesini tercih ettik. Hafif acılı bir sosla geldi. Üzerine zencefil rendelenmesi müthiş bir fikir! Bayıldım!

İkinci seçimimiz ‘Tandoori’, yani Tandır bölümündendi. Kuzu Tikka Kebap… Kuzu but parçalarını papaya, yoğurt ve zencefille marine etmişler. Çok yoğun bir tat çıkmış ortaya. Yanında yoğurtlu bir karışım ve kendi yaptıkları lavaşla servis ediyorlar. Mutlaka denemelisiniz…

Üçüncü seçimimiz ‘Taş Fırın’dan oldu. Daha önce de bahsettiğim gibi Mango Salsalı Antep Lahmacun yedik. Birlikte yemeyi hiç düşünemeyeğim iki lezzet öyle güzel bir birliktelik oluşturmuşlar ki… Benim menüdeki favorim. Sırf lahmacun yemek için Go Meso’ya uğrayabilirim. Bu arada şimdiye kadar yediğim en çıtır çıtır, en lezzetli lahmacunlardan biri. Şefi tebrik ediyorum…

Dördüncü tercihimizi ‘Yakitori Izgara’ yani Izgara Şiş bölümünden yaptık. Bir de tavuk deneyelim dedik ve Negima ısmarladık. Taze soğan ve tavuk but parçalarını tare sosunda marine ediyorlar. Taze soğan ve sosun tatlılığının birlikteliği çok lezzetli olmuş.

Evet daha yemeye devam ettik ve bir sonraki seçimimiz Noodle bölümünden üzerinde soya ve kıymalı sos olan Vietnamese Noodle oldu. Tabi bu da çok lezzetliydi. Noodle elde açılıyor. Hatta bir şovla açılıyor. Belki de denk gelirsiniz…

Tüm bunların yanında bir de salata yemek istedik ve Göçebe Salata söyledik. Yeşilliğin üzerine fındık ve fıstıkla panelenmiş keçi peyniri ve kavrulmuş çam fıstıkları koyuyorlar. Göçebe adını verdikleri tatlı bir sosla harmanlıyorlar. Fındık ve fıstıkla panelenmiş keçi peyniri ilk defa yedim ve çok sevdim.

Gelelim tatlıyaaa… Tam ısmarlamadan önceki duygum, tüm yediklerimden sonra bir daha hayatım boyunca yemek yemeye ihtiyacım olmayacağıydı ama yanılmışım… Kazandibi Krem Brule beni aldı götürdü, ancak tabak boşaldığında gercek dünyaya dönebildim. Alttaki çikolata büyük sürpriz! Üstelik tatlıyı ağırlaştırmamış. Şiddetle tavsiye ederim.

Son olarak menüdeki Acılı ve Tarçınlı Dondurma dikkatimizi çekti ve denemek istedik. Bu deneyimi de mutlaka yaşamalısınız. Dondurma dilinize ilk değdiğinde soğukluğunu ve tatlılığını hissediyorsunuz. Fakat yuttuktan sonra ağzınızda biberin acılığı kalıyor. Hayal edebildiniz mi?

Zaten hayal etmeyin. Gidin ve Go Meso’nun sizi çıkarmak istediği lezzet yolculuğuna bırakın kendinizi. Bütün alışkanlıklarınızı unutun. Belki de yepyeni alışkanlıklar alır eskilerinin yerini…

Go Meso: İstinyePark AVM Kat:5 No:35 İstinye – 02123455888-89

FOTOĞRAFLAR: Zeynep Özyılmazel