zeynep özyılmazel

Arşivler

Ve 5 günlük Bodrum tatilinden geçtiğimiz Salı akşamı döndüm, hemen ertesi sabah da soluğu Taylan Kümeli’de aldım. Gitmeden önce biraz endişeliydim çünkü kendi tartımda 1 kilo almış gözüküyordum. O kadar emek verdikten sonra moralim de bozuktu tabi… Ancak profesyonel tartıda tartılmanın önemini bir kez daha gördüm. Çünkü her ne kadar 1 kilo almış gözüksem de aslında 500 gr yağ kaybetmiş olduğum ancak vücudumda yüksek miktarda ödem oluştuğu çıktı ortaya!

Ve bahar geldi… Kış ne zaman gelmişti, arada neler olmuştu, üşümüş müydüm, çalışmış mıydım, oturmuş muydum, sevmiş miydim, sevilmiş miydim, üzülmüş müydüm, sevinmiş miydim… Ya da hepsini birden mi yaşamıştım?… Bilmiyorum… Tuhafı umursamıyorum da… İşte bahar bunu yapıyor insana…

Birkaç hafta önce İstanbul’a tatile gelmiş çok şeker Amerikalı bir çiftle tanıştım. Sohbetimiz sırasında daha önce Türkiye’ye gelip gelmediklerini sordum. “Kapadokya’ya gittik ve çok sevdik” dediler. Nasıl utandım anlatamam! Onlar taaa nerelerden gelmişlerdi, ben 1,5 saatte ulaşabileceğim bu harika yere henüz gitmemiştim. O anda ilk fırsatta gitmeye karar verdim… Bu konuşmanın olduğu günün üzerinden henüz 2-3 gün geçmişti ki Ayşe aradı ve “Kapadokya’ya gitmeye ne dersin? Hem de süper bir otelde kalacağız!”… Devamını oku

Bir pazar sabahı uyandınız. Hava da pek güzel. Tam eşinizle, dostunuzla kahvaltıya gitmelik. Tabi hafta arası yeteri kadar vakit ayıramadığınız köpeğinizi de götürseniz ne kadar iyi olur. Hem o da çok keyif alır bundan. Ama en son götürdüğünüzde kabus olmuştu. Ne kendisi yerinde durmuştu ne de size doğru dürüst oturtmuştu. Ne yemeğinizden bir şey anlamıştınız ne de sohbetinizden… Bu yukarıda anlattığım senaryoyu yaşamayan, bu ikilemde kalmayan köpek sahibi yok gibidir. Kim istemez… Devamını oku

Evet bu seneki yaz tatilim biraz uzun sürdü farkındayım. Ve bu durumdan şikayetçi olduğumu söyleyemeyeceğim 🙂 Sağlıklı beslenmeye ve fit olmaya olan merakımı bilenler bunu tatildeyken nasıl becerdiğimi soruyorlar sıklıkla. Ben de sizlere bu yazımda birkaç tüyo vereyim dedim.

Enerji, enerji, enerji… Eğer bir köpeğiniz varsa, her şeyin altından enerjinin çıktığını biliyorsunuz demektir. Bazı köpekler sakindirler. Sahiplerinin komutlarını hemen yerine getirirler. Onunla bir yere, söz gelimi bir kafeye gittiğinizde sorun çıkarmazlar. Sessizce siz kalkana kadar otururlar. Evde de size rahatsiz etmezler. Üzerinize atlamazlar mesela. Ama bazı köpekler bunun tam tersidir. Dia gibi… Sizin de köpeğiniz öyleyse, bu yazı belki size yol gösterebilir. İşte Dia’yla serüvenimde, enerji konusunda yaşadıklarım ve öğrendiklerim…

Evet, bazen her şey planlandığı gibi gitmeyebilir. Hayat şartlarınız değişebilir. Eşinizle ayrılabilirsiniz ve siz ya da eşiniz başka bir eve taşınabilirsiniz. Ya da çocuğunuz üniversite okumak üzere evden ayrılabilir. Veya bunların hiçbiri olmasa da ailenizin bir üyesi uzun bir seyahate çıkabilir. Her durumda köpeğiniz etkilenecektir.

Kahvaltı dosyasına, boğaz hattında biraz daha Sarıyer’e doğru ilerleyerek, Yeniköy’deki Sırçacı 14’le devam ediyoruz. Kahvaltı dosyası deyince, değişik zevkler için de fikirler sunabilmek için arkadaşlarımdan yardım istedim. Benim bilmediğim çok hoş yerler de vardır muhakkak diye düşündüm. Sırçacı 14’ü de İpek sayesinde keşfettim. İyi ki de ettim.

Önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi bizim aile kahvaltıya pek düşkündür. Kimin ne işi olursa olsun, en yoğun günümüzde, en acelemiz olduğunda bile kahvaltı masası kurulur. Zeytinin, peynirin iyisi nerede bulunur, çay en iyi nasıl demlenir, yumurta kaç dakika kaynatılırsa ne kıvamda olur? Bunlar bizim için hep mühim konular olmuştur 🙂

Evet köpeğiniz her şeyin farkında. Ondan ne düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi saklamanın hiçbir yolu yok! O üzgün olduğunuzu, kızgın olduğunuzu, sabırsız olduğunuzu, güçlü ya da güçsüz hissettiğinizi biliyor. Peki bu bilgiyi onunla iletişiminizde nasıl kullanabilirsiniz?