Evet, bazen her şey planlandığı gibi gitmeyebilir. Hayat şartlarınız değişebilir. Eşinizle ayrılabilirsiniz ve siz ya da eşiniz başka bir eve taşınabilirsiniz. Ya da çocuğunuz üniversite okumak üzere evden ayrılabilir. Veya bunların hiçbiri olmasa da ailenizin bir üyesi uzun bir seyahate çıkabilir. Her durumda köpeğiniz etkilenecektir.

Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi, köpekler doğada sürü olarak yaşarlar. Yani ufaklığa göre siz, eşiniz, çocuğunuz ve o bir sürüsünüz. Ve köpekler rutinleri, alışkanlıkları olan hayvanlardır. Her gün aslında aynı şeyleri yapmak isterler. Sürülerinin devam etmesi için çalışırlar.

Bu düzenleri bozulduğu, sürüleri dağıldığı zaman bir süre davranışlarında değişiklik olabilir. Endişeli ve korku dolu olabilirler, depresyona girebilirler, yemek yemeyi kesebilirler, eskiden zevk aldikları şeyleri yapmayı reddedebilirler.

Mesela Dia evdeki değişikliklere sürekli uyuyarak ve eve tuvaletini yaparak tepki veriyor. Sabahları yürüyüş yapmayı çok sevmesine rağmen isteksiz davranıyor, yavaş yürüyerek benim arkamda kalıyor ki normalde beni geçmemesi için sürekli tetikte olmam gerekir. Ancak bu sadece birkaç gün sürüyor.

Bana göre böyle durumlarda yapılacak en önemli şey, durum ne olursa olsun köpeğinizin rutinlerini devam ettirmek. Ben de ne olursa olsun sabahları Dia’yi yine yürüyüşe çıkarıyorum, yine vaktinde yemeğini veriyorum, isteksiz olsa da yine onu oyun oynamaya teşvik ediyorum ve sevgi gösteriyorum.

Bunlar yapılması gerekenler de bir de birçok insanın düştüğü bir hata var. O da köpeğiniz keyifsiz diye normalde yapmasına izin vermediğiniz bir şeye izin vermek. Mesela kullanmadığınız bir eşyayı kemirmesine ya da normalde çıkması yasak olan kanepeye çıkmasına izin vermek gibi. İnanın bana bu hareketinizi hemen suistimal edecektir.

Diğer önemli nokta da sürü üyelerinin artık ayrı evlerde olsalar da hala bir sürü olduklarını unutmamaları. Yani benim köpeğim, senin köpeğin durumundan bahsediyorum. Köpeğiniz bunu anlamaz. Hatta bu bölünme sonucunda size ciddi problemler çıkarır.

Zaten köpekler biz insanlardan farklı olarak anı yaşarlar. Düzgün bir şekilde, onun ihtiyaçları da gözetilerek taşınıldığında yeni evlerine çok kısa sürede alışabilirler. Yani velayet durumları aslında tamamen insanlar içindir. Önemli olan her iki tarafın da köpeğin hayatına tam olarak katkı sağlayabilmesidir.

Siz sadece köpeğinizin sizin aynanız olduğunu ve duygularınızın tümünün ona yansıyacağını unutmayın. Onun yanında sakin ve özgüvenli olmaya çalışın. Bu hem size hem de ona iyi gelecektir.

FOTOĞRAF: Zeynep Özyılmazel

Kaynak: Ailenin Bir Üyesi – Cesar Millan ve Melissa Jo Peltier, Epsilon