Uzun zamandır ülkemde olan gelişmeleri ben de sizler gibi üzüntüyle izlemekteyim. Haberleri tarafsız olarak verdiklerini düşündüğüm, inandığım gazeteleri, tv kanallarını, köşe yazarlarını olduğu kadar sosyal medyayı da takip ediyorum.

Seçim günü oy vermek, yol gösterici olduğunu düşündüğüm yazıları arkadaşlarıma ve takipçilerime iletmek dışında ne yapabilirim diye düşünüyorum günlerdir.

İşte benim düşünebildiklerim… Siz de fikirlerinizi yazarsanız çok sevinirim…

Tarihimi bilmeliyim. Ama Malazgirt savaşının tarihini falan değil. Ezberlemekten bahsetmiyorum. Bu topraklarda neler olduğunu, kimlerin yaşadığını, yaşam biçimlerini görmeliyim.

Atatürk’ü tanımalıyım. Onun yaşadığı zamanki şartları bilmeliyim. Hangi kararları, değişiklikleri neden yaptığını anlamalıyım.

Bugünü de bilmeliyim, takip etmeliyim. Ülkemdeki gelişmelere hakim olmalıyım.

İslam dinini bilmeliyim. Okumalıyım. Araştırmalıyım. Anlamalıyım. Hissetmeliyim. Onun birleştiriciliğini, hoşgörülü olmasını, sevgisini benimsemeli ve her şartta uygulamalıyım.

İyi insan olmalıyım. İnsanların dinlerini, ırklarını değil, kalplerinin güzelliklerini görmeliyim.

Mesleğim ne olursa olsun en iyisini yapmaya gayret etmeliyim. Çalışmak, üretmek için her fırsatı değerlendirmeliyim. Üretmeliyim.

(Şimdi işsizlikten bahsedeceksiniz. Haklısınız. Ama para kazanamıyor olmak üretmemek anlamına gelmez. Mutlaka yardımınıza ihtiyacı olan birileri vardır çevrenizde. En kötü okur, fikir üretebilir insan.)

Kendi ayakları üzerinde durabilen, kararlarını kendi alabilen, kendi belirlediği hayat çizgisinde başı dik yürüyebilen örnek, çağdaş bir Türk kadını olmalıyım.

Üretmeleri için, çalışmaları için mümkün olduğu kadar ihtiyacı olanlara yardım etmeliyim, destek olmalıyım.

Sorgulamalıyım. Düşünmeliyim. Kendi fikrim olmalı. Söylenen hiçbir şeye körü körüne inanmamalıyım.

Bildiklerimi paylaşmak için her fırsatı değerlendirmeliyim. Ama bunu yaparken sevgiyi ve hoşgörüyü göz ardı etmemeliyim. Bazen küçücük bir sevgi paylaşımının bile insanların hayatında çok şey değiştirebileceğini hatırlamalıyım.

Tabi ki onaylamadığım durumlar, fikrimi söylemem, duruşumu belli etmem gereken anlar olacaktır. Bunu yaparken ne hareketlerimde, ne de sözlerimde şiddete asla yer olmamalı.

Ve en önemlisi, ne olursa olsun, nefretin kalbimi ele geçirmesine izin vermemeliyim.

 

 

Tam da bu yazıya uygun olan bu fotoğrafı paylaşmama izin verdiği için Candaş Arın’a binlerce teşekkürler…

 

---

 

 

Sadly, I watch the things happening in my country as all of you. I read the newspapers, columnists and watch the tv channels and follow the social media accounts that I believe are objective.

And for days I’m thinking about what to do other then vote when the time comes and forward the guiding articles to my friends and followers.

Here is what I could think about… And I would be happy if you write yours as a comment, as well.

 

I must know my history. But I’m not talking about knowing the date of Malazgirt War. I’m not talking about memorizing. I must see the things that happened on this land, the people who lived on this land and how they lived their lives on this land.

I must know Atatürk well. I must know the conditions of his time. I must understand the decisions and changes he made and why.

I must know and follow what’s happening today. I must be up to the changes.

I must know Islam. I must read. I must search. I must understand. I must feel. I must embrace its tolerance and how it brings people together and apply it to my life in every circumstance.

I must be a good person. I must see the beauty in people’s hearts not their religions or their races.

Whatever my profession is, I must try to do my best. I must consider every opportunity to work and produce.

(I know that you think about unemployment. You’re right. But not being able to earn money doesn’t mean to do nothing! There must be someone who needs help around you. Or at least you can read and produce ideas)

I must be an example of a modern Turkish woman who can stand on her own feet, who can make her own decisions, and who can follow her own path.

I must help and support people who wants to work and produce.

I must question. I must think. I must have my own ideas. I mustn’t believe in everything that’s said blindly.

I must take every opportunity to share my knowledge. But when I do that I must be loving and indulgent. I must remember that sometimes even little sharing of love can make big changes in people’s lives.

Of course there will be situations that I don’t approve, moments that I’ll have to say my opinion or show where I stand. While I do that, there must never be violence in my acts or words.

And above all, no matter what, I must never let hatred capture my heart.

 

 

Special thanks to Candaş Arın for his great photograph that suits this article perfectly…