ROCCO’NUN ARDINDAN…

Hikayemiz geçen hafta perşembe sabahı başladı…

Sabah 8 gibiydi… Gözlerimi açtım. Çok sıcaktı. Tavan vantilatörünü çalıştırma zamanının geldiğini düşündüm. Ama önce üzerinde bütün kış biriken tozu silmeliydim. Peki oraya nasıl yetişecektim?

Bu ve bunun gibi yapmam gereken bir dolu şey vardı. Oysa ben hiç yataktan çıkmak istemiyordum. Son zamanlarda iş ve özel hayatımda birçok şeyle mücadele etmek zorunda kalmıştım ve kendimi yorgun ve yalnız hissediyordum.

Biliyorum geçecekti… Neler geçmemişti ki? Ama o sabah öyle hissediyordum işte…

Kendini bu gibi durumlarda bırakan biri olmadım hiçbir zaman. O sabah da ne kadar isteksiz olursam olayım kendimi zorladım yataktan kalkmak için. Biraz yürüyüş iyi gelecekti biliyordum.

Spor kıyafetlerimi giydim ve tam evden çıkacakken gece bahçenin minderlerini kaldırmadığım aklıma geldi! Minderleri kaldırmadığımda üzerine kediler çıkıyor ve kediye de ciddi alerjim var çünkü!

Telaşla bahçenin kapısını açtım ve Rocco karşımda duruyordu. El kadar… Simsiyah… Tek gözü kapalı, diğeri kapanmak üzere… Miyavlamaya çalışıyor ama sesi çıkmıyor.

Nasıl girmiş olabilirdi ki bahçeme? Çok küçüktü. Gözleri görmüyordu. O duvarı atlamış olamazdı! Annesi yakınlarda olabilir miydi? Hayır yoktu… Sanki biri eliyle koymuştu!

Bir süre öylece bakıştık ufaklıkla. Ne yapmam gerektiğine karar vermeye çalıştım. Hadi aldım veterinere götürdüm diyelim sonra ne yapacaktım? Alerjim varken eve almam mümkün değildi. Ben karar verene kadar bekledi o da. Kaçmadı.

Sonunda daha fazla düşünmeden aldım kucağıma. Ben alerjimi boşverdim o da kendini bıraktı bana. İste aşkımız böyle başladı…

Rocco ile 6 gün geçirdim. Onun hayata tutunması için elimden geleni yaparken ben de hayata tutundum. Birlikte oyunlar oynadık, videolar, fotoğraflar çektik, uyuduk, uyandık…

Ancak 6. sabah Rocco kötüleşmeye başladı. Sonrasında 3 gün daha mücadele etti ve bu sabah onu kaybettik… Yapılan bir ilaçtan zehirlendiğini tahmin ediyoruz…

Hiçkimse hayatımıza boşuna girmiyor ve yaşadığımız hiçbir şey boşuna olmuyorsa… Evet Rocco da bu süre zarfında, o küçücük boyuyla bana o kadar çok şey öğretti ki…

 

. Konu can olunca her şey teferruat…

 

. Emek verdiğine her şeyden çok bağlanıyorsun ve sevdiklerin için emek vermelisin.

 

. İstediğin kadar bağlan hiçbir şey ve hiç kimse sana ait değil.

 

. Ve hiçbir şey kalıcı da değil

 

. Gerçek sevgi her şeyin üzerinde

 

. Ve gerçek sevgi bazen sevdiğini bırakmak demek… Gitmesine izin vermek demek.

 

. Gerektiğinde fikir al ama her zaman iç sesini dinle

 

. Hayatta en az 1 insanı/canlıyı karşılıksız sev. “Karşılıksız” kelimesinin anlamını çok iyi düşün! Bundan büyük lütuf yok!

 

.Yapabileceğin bir şey olduğunu görürsen düşünmeden yardım et. Sonuç ne olursa olsun elinden geleni yaptığına emin ol. Çünkü sonunda vicdanınla başbaşa kalacak olan sensin.

 

. Parayı, pulu, nasılı, noluru düşünme! Sadece yap!

 

. Hayat bazen sadece ilk adımı atmanı bekliyor. Bu ilk adım telefonu eline alıp birini aramak kadar basit bile olabilir. Sonra bak gör neler oluyor. Olasılıklar sonsuz!

 

. İnan! İnanç seni ayakta tutan en büyük güç! İnanmadan geçirilen anlar anlamını yitiriyor…

 

. Neye sahip olamadığını düşünmek yerine elindekiler için şükret! Kıymetini bil! Bu anın, bugünün hakkını verdiğine emin ol! Tadını çıkar! Söylemiştim ya… Hiçbir şey kalıcı değil…

 

 

NOT: Merak edenler için… Rocco’yla geçirdiğim süre içinde hiç alerji olmadım…

 

6 Comments on “ROCCO’NUN ARDINDAN…

  1. Güzel kızım ,yazını gözlerim dolarak okudum..
    Öyle içten ,öyle duygu dolu ve öyle doğru ki..💓

  2. aklimda hep senin boynunda yaptigi ufak kesif aonrasi yuzundeki o mutlu ifade kalacak 😔 Bazi canlilarin bi hayata belirli bir misyon icin gelsigine artik daha cok inaniyorum❤️ 🙏🏻 uzun ya da kisa o canlarla birlikte gecen her dakikaya sukurler olsun …acini paylastigimizi bilmeni isterim
    sevgiler
    Ozge & venus

  3. Küçük mutlu cok sevilmis bir kedi. Suresi dolmus ve yeni bir kardesine yer acmis hayatinizda.
    Iki guzel kedinin annesiyim. Mumkun olsaydi iki de kopek alirdim. B.B. hayvanlari tanidiktan sonra insanlari sevmiyorum demisti. Ayni fikirdeyim.
    Hoşça kal Rocco.

  4. coooook guzel yureginiz var ve ben inanirim ki guzel yurekliler eninde sonunda cooook mutlu olurlar…

  5. Geçtiğimiz ay yavrum gibi sevdigim köpeğim Maya’mi kaybettik. Belki de o yuzden yazinizi okuyunca bu kadar duygulandim. Kisa bir sure once yasadigimiz o korkunc süreç, onu hayatta tutabilme çabalarim geldi aklima.. Dediğiniz o kadar doğru ki; ‘istedigin kadar bağlan, hicbirsey ve hickimse sana ait degil’. Onlarin arkasindan birlikte paylastigimiz güzel anilarimizi hatirlamak ve hayatimiza girdikleri icin şükretmek kaliyor..

Yorum bırakın