BABAM

Ben küçükken babama cok hayrandım. Bir kere çok yakışıklıydı (-di’li geçmiş zaman kullandığıma bakmayın, hala öyledir). Çok başarılıydı. Eşsiz bir sesi vardı. O şarkı söylemeye başladığında gözlerim dolardı. Sahnede devleşirdi. “Neco”ydu o…
Sonra herkes severdi babamı. Hep çok güzel şeyler söylenirdi onunla ilgili. Arada okula gelirdi mesela. Offf nasıl heyecanlanırdım, nasıl gururlanırdım bir bilseniz.
Babam elini neye atsa güzel yapardı. Her konseri, her turnesi, her müzikali başarılıydı. Salonlar dolar taşardı.
Bir ödül köşesi vardı mesela evde, bir türlü sığdıramazlardı hepsini birden.
Bazen de arkadaşlarım gelirlerdi eve babamla tanışmak, onunla sohbet edebilmek için. Babamın her konuda söyleyecek bir şeyi vardı çünkü. Çok okurdu babam. Tüm dünya tarihinden bahsedebilirdi. Bence şarkı söylemeseydi, iyi bir yazar olabilirdi.
İşi gereği ya uzun turnelerde olurdu ya da akşamları sahne aldığı için ertesi gün öğleden sonraya kadar uyurdu. İstediğimiz kadar çok göremezdik yani babamı. Onu özlerdik.
Bir keresinde hatırlıyorum, Ankara Sürmeli Oteli’nde Sibel Egemen’le uzun süren bir program yapmışlardı. Biz de yılbaşı için trenle Ankara’ya gitmiştik. Balonlarla karşılamıştı bizi. Oteldeki odamız ise görülmeye değerdi. Duvarlara posterler yapmıştı bizim için. Babam da bizi özlerdi.
Ortak doğum günleri yaparlardı Ayşe’yle ikimize. Herkes gelmek isterdi o doğum günlerine. Babam her yeri süsler, çekiliş için küçük hediyeler alır, tüm arkadaşlarımızla tek tek ilgilenir, bizimle oyunlar oynardı. Yanımızda olamadığı zamanları telafi etmek için gerçekten çok çabalardı.
Yapmayı en çok sevdiğim seylerden biri babamın provalarına, konserlerine, oyunlarına gitmekti. Çünkü bu onunla birlikte olabilmenin yoluydu. Şarkı sözlerini, repliklerini ondan önce ezberler, eve gelince odamda karşımda seyirci varmış gibi çalışırdım. İnanır mısınız, tüm Evita müzikalini hem İngilizce hem de Türkçe olarak ezberlemiştim.
Bazen babamın partnerleri olurdu sahnede. Mesela bir dönem Leman Sam’la birlikte konserler verirlerdi. Hayallerimde hep Leman Abla’nın yerine koyardım kendimi.
İşte benim çocukluğum böyle geçti. Mesleğinde çok başarılı ve çok sevilen bir babanın kızıyım ben. Peki babamın yılları nasıl geçti? Mesleğinde 50 yılı geride bırakmış olan babamın yılları…
Ayşe nefis bir şey yaptı. BKM’yi de arkasına alarak babamın başarılarla geçen 50 yılını onurlandırdı. 24 Eylül akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde canım babam mesleğinin 50. yılını kutluyor.
Babama sahnede Garo Mafyan yönetimindeki orkestrayla birlikte Ajda Pekkan, Nükhet Duru, Yalın, Kenan Doğulu, Emre Altuğ, Ayşe ve ben eşlik ediyoruz. Bütün gece hafızalarınızdan silinmeyen müthiş şarkılar söyleyeceğiz.
Bu geceyi kaçırmayın. Mutlaka orada olun. Müziğe 50 yılını vermiş bir sanatçının hayatına şahit olun ve onu bir kez daha alkışlayın. Çünkü aslında her şey o alkışlar için… Çok duygu yüklü, hepimizi anılarımıza sürükleyecek bu harika gecede siz de bizimle olun…
Biletler Biletix’te, bkmonline.net‘te ve Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi gişelerinde.
NOT: Babam Neco 18 Eylül Perşembe akşamı Show Tv’de Güldür Güldür’e konuk oluyor. Hem eğlenceli hem de duygu yüklü geçti çekimler. Seyretmek isterseniz duyurulur 😉
AFİŞ FOTOĞRAFI: Candaş Arın
O kazaklı fotoğrafında ne kadar yakışıklı, inanılmaz! İyi ki bir oğlu da oldu, o genler sadece kızlarda değil erkeklerde de devam etmeli 🙂 50. yılını da kutlarım, ne mutlu!