Sadece bir kız çocuğu olduğum için korkarak hatta korkutarak yetiştirdi ailem beni. Aklımın kaldığı o okul gezilerine hiç gidemedim. Ya da oyuncusu olduğum okul takımıyla deplasmanlara… Haklılardı kendilerince. Kız çocukları emniyette değildi çünkü… Şarkı söylemek istedim kendimi bildim bileli. Ama hem annem hem de babam o geldiğim yol ayrımlarında beni en emniyetli buldukları yola doğru yönlendirdiler. Gücümü toplayıp istediğim yolda ilerleyebilmek için 33 yaşına gelmem gerekti. Kızları değil de oğulları olsaydım onların,… Devamını oku
Benim için bayram, sabah saatlerinde başlayan heyecan demek. Annem demek, babam demek, kardeşim demek… Ailece erkenden kalktığımız, çabucak kahvaltı edip, heyecanla hazırlandığımız sabahlar demek. Babamın trafiği hesaplamaya çalışıp söylendiği, bizim telaşla ne giyeceğimize karar vermeye çalıştığımız saatler demek.
Önce fotoğrafları uzun uzun inceleyerek oyaladım kendimi, şimdi de bir süredir bilgisayar ekranına bakıp duruyorum. Yazmak istiyorum o geceyi ama nerden başlayacağımı, nasıl anlatacağımı bilemiyorum bir türlü… Bildiğiniz gibi 24 Eylül akşamı, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda, canım babam Neco’nun 50. yıl konseri vardı. Konseri kardeşim Ayşe Özyılmazel ve BKM birlikte düzenlediler. Ne kadar güzel bir iş yaptılar!
Son Yorumlar