Evet farkındayım, bir süredir yemek tarifleri paylaşmıyorum, yeni yerlere gidip yeni lezzetler tatmıyorum ve yazmıyorum.

Bu blog için çalışmaya ilk başladığımda benim hayatımı, düşüncelerimi, yaptıklarımı, yediklerimi, gittiğim yerleri yansıtmasını planlamıştım. Ancak bu aralar hayatımın pek de renkli olduğu söylenemez.

Müziğin yoğun temposu bir yana, bir süredir bazı sağlık sorunlarıyla da uğraşıyorum. Bunlardan en önemlisi de reflü!

Çünkü reflü ses tellerime zarar vererek şarkı söylememi de engelliyor. Bir de hassas bünyem sebebiyle ilaç da kullanamayınca kendime çok çok dikkat etmem gerekiyor.

Nasıl mı?

Öncelikle azar azar sık sık yemek yemem gerek. Yani öyle bir oturuşta tıka basa yemek yemek yok.

Fazla baharatlı, acı, ekşi, fazla şekerli, fazla yağlı, fazla tuzlu gıdalara ve bunların yanında pişmemiş her şeye de elveda. Yani çok sevdiğim ve sağlıklı diye bolca yediğim meyveler, salatalar da çıkıyor hayatımdan.

Ayrıca çay, kahve, asitli içecekler ve alkol de yok. Bu demektir ki en sevdiğim sosyal aktivite olan rakı masası sohbetlerine de bir süre ara vermem gerekiyor.

Bunların yanında, reflü tedavisine uygun beslenmekle birlikte bir de intolerans testi yaptırdım. Çünkü doktorum Ender Saraç’ın istediği kan testlerinde bir şeyin bana çok ciddi alerji yaptığını tespit ettik. Önce ilk akla gelen maya, süt ürünleri gibi gıdaları kestik ancak işe yaramadı. Hal böyleyken de intolerans testine karar verdik.

Tüm yasakların üzerine karabiber, pirinç, mısır, yumurta sarısı, dana eti, mantar ve greyfurt da eklenince tahmin edersiniz hayatımın ne tadı kaldı ne tuzu.

Peki ne mi yiyorum?

Sabahları yumurtanın beyazı, keçi lor peyniri ve otlarla hazırlanmış omlet, yanında zeytin ve wasa… Ya da rendelenmiş elma, laktozsuz süt ve yulafı pişirip, üzerine ceviz… Diğer öğünlerde de ya ızgara balık ya da ızgara tavuk ve yanında sebze. Budur yani!

Ha bir de aralarda reflü dolayısıyla sesimde kalınlaşma varsa içine karanfil, elma kabuğu ve bal eklediğim ıhlamur!

Hiç mi kaçamak yapmıyorum? E yapıyorum tabi! Maydonozlu ve keçi lorlu kepekli makarna! Nasıl?

Biraz sıkılmış olduğumu itiraf etmek isterim. Üstelik henüz tam sonuç alabilmiş de değilim. Bunun böyle gitmeyeceğinin farkındayım. İlaç kullanamadığım için alternatif tıptan yararlanmaktan başka çarem kalmadı sanırım. Bu hafta akupunktur tedavisine başlıyorum. Etkilerini sizinle paylaşacağım.

En kısa sürede, en lezzetli tariflerle görüşmek üzere…

FOTOĞRAFLAR: Zeynep Özyılmazel – Siyah Beyaz Kumaş Peçeteler: Mitte Home, Siyah Runner, Küçük Servis Kaseleri, Catal, Bıçak, Kaşık, Yeşil Kase, : Ikea, Beyaz Yemek Tabağı: Mudo Concept, Emaye Demlik: Plus Kitchen, Emaye Bardak: Alaçatı’dan