zeynep özyılmazel

Arşivler

Evet farkındayım, bir süredir yemek tarifleri paylaşmıyorum, yeni yerlere gidip yeni lezzetler tatmıyorum ve yazmıyorum. Bu blog için çalışmaya ilk başladığımda benim hayatımı, düşüncelerimi, yaptıklarımı, yediklerimi, gittiğim yerleri yansıtmasını planlamıştım. Ancak bu aralar hayatımın pek de renkli olduğu söylenemez. Müziğin yoğun temposu bir yana, bir süredir bazı sağlık sorunlarıyla da uğraşıyorum. Bunlardan en önemlisi de reflü!

Sizlerle daha önce sevgili arkadaşım Aydan Üstkanat’ın yemek kitaplarından birinde yer alan ‘Enginarlı Bulgur Pilavı’nı paylaşmıştım ve Aydan’ın yeni kitabının çıkacağından ve ilk fırsatta bu kitaptan da bir tarifi deneyip yazacağımdan bahsetmiştim. Aydan’ın yeni kitabı Mevsiminde Yemek bir süre önce çıktı. Kitapta her mevsime uygun malzemelerle hazırlanmış yemekler var, ki bu benim oldukça önem verdiğim bir konudur. Sebzeleri, meyveleri, hatta balığı mevsimine uygun olarak seçip tüketmenin yaşam kalitemizdeki etkisi büyük.

Kahvaltı dosyasına, boğaz hattında biraz daha Sarıyer’e doğru ilerleyerek, Yeniköy’deki Sırçacı 14’le devam ediyoruz. Kahvaltı dosyası deyince, değişik zevkler için de fikirler sunabilmek için arkadaşlarımdan yardım istedim. Benim bilmediğim çok hoş yerler de vardır muhakkak diye düşündüm. Sırçacı 14’ü de İpek sayesinde keşfettim. İyi ki de ettim.

Kahvaltı tavsiyelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz… Geçen hafta boğazın kıyısındaydık, bu hafta Bebek’e tepeden bakalım dedik ve arkadaşlarımla birlikte Backyard’a gittik.

Önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi bizim aile kahvaltıya pek düşkündür. Kimin ne işi olursa olsun, en yoğun günümüzde, en acelemiz olduğunda bile kahvaltı masası kurulur. Zeytinin, peynirin iyisi nerede bulunur, çay en iyi nasıl demlenir, yumurta kaç dakika kaynatılırsa ne kıvamda olur? Bunlar bizim için hep mühim konular olmuştur 🙂

İnsanoğlunun doğayla ucundan da olsa bir bağ kurma isteği olduğu muhakkak. Manzarası, bahçesi ya da en kötü küçük bir balkonu olan evlere bütçemiz el verdiğince fazladan para ödemeye bile razı oluyoruz bunun için. Ya da hafta sonlarını, tatilleri iple çekmiyor muyuz? Şöyle bir ormanda yürüyüş ya da çimlerin üzerinde bir piknik yapalım demiyor muyuz? İlk fırsatta denize girmek için fırsat yaratmıyor muyuz?