zeynep özyılmazel

Arşivler

Ve bahar geldi… Kış ne zaman gelmişti, arada neler olmuştu, üşümüş müydüm, çalışmış mıydım, oturmuş muydum, sevmiş miydim, sevilmiş miydim, üzülmüş müydüm, sevinmiş miydim… Ya da hepsini birden mi yaşamıştım?… Bilmiyorum… Tuhafı umursamıyorum da… İşte bahar bunu yapıyor insana…

Geçtiğimiz hafta sonu davetli olmaktan en çok mutluluk duyduğum yerlerden birindeydim. Misbahçem’de… “Önce nefis bir kahvaltı arkasından da elma toplamaya ne dersin?” dedi Didem. Ben şehri çok severek yaşayan ama doğaya hep özlem duyan biriyim. Emirgan’da yaşamayı bu yüzden seviyorum. İstediğim zaman ağaçların arasında yürüyüş yapıyorum, istediğim zaman da en geç yarım saatte şehrin kalbindeyim. Ama elma toplamak mı? Hayır demem mümkün değil!

Evet köpeğiniz her şeyin farkında. Ondan ne düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi saklamanın hiçbir yolu yok! O üzgün olduğunuzu, kızgın olduğunuzu, sabırsız olduğunuzu, güçlü ya da güçsüz hissettiğinizi biliyor. Peki bu bilgiyi onunla iletişiminizde nasıl kullanabilirsiniz?

İnsanoğlunun doğayla ucundan da olsa bir bağ kurma isteği olduğu muhakkak. Manzarası, bahçesi ya da en kötü küçük bir balkonu olan evlere bütçemiz el verdiğince fazladan para ödemeye bile razı oluyoruz bunun için. Ya da hafta sonlarını, tatilleri iple çekmiyor muyuz? Şöyle bir ormanda yürüyüş ya da çimlerin üzerinde bir piknik yapalım demiyor muyuz? İlk fırsatta denize girmek için fırsat yaratmıyor muyuz?