Bizim ailede kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Peyniri, zeytini, domatesi, biberi özenle seçilerek alınır. Evde kaç kişi olursa olsun o kahvaltı masası mutlaka hazırlanır. En kötü tek kişi varsa, nerdeyse masa gibi tepsi hazırlanır. Ben de çok severim kahvaltıları. Evdekileri de, dışardakileri de. Hem İstanbul’da hem de tatile gittiğim yerlerde en iyi kahvaltı veren yerleri arar bulurum. Bu yerleri önümüzdeki yazılarımda sizlerle de paylaşmayı çok istiyorum. Ama gelelim şimdi bizim evdekilere…
Bazen ne buradasındır ne orada. Ne kalabilirsin ne de gidebilirsin. Alınması gereken kararlar, atılması gereken adımlar vardır. Değişimin kapıda olduğunu hissedersin. Fazla alışmışsındır, rahatlamışsındır da “Çok durdun sen!” der hayat, “Kalk bakalım, hareket et!”
Ne yalan söyleyeyim, tatil öyle tüm hızıyla devam etmiyor. Nedense, ben nereye gidersem gideyim, en fazla dördüncü gün evimi, düzenimi, rutinlerimi özlemeye başlıyorum. Dolayısıyla bugün biraz yavaşladım ve evde vakit geçirmek istedim. Tabi fırsat bu fırsat bir de yazı yazayım dedim.
Hani “Hayat sen plan yaparken başına gelenlerdir” ya da büyüklerimizin “Büyük lokma ye büyük konuşma” gibi lafları vardır ya. Hah işte tam olarak durum budur! Aklımca bayramda herkes tatildeyken İstanbul’da yaptıklarımla ilgili yazılar yazacak, “Bakın neler kaçırdınız” alt mesajıyla, tatile gidemediğim icin güya kendimi avutacaktım.
En son ne zaman yalnız kaldınız? Öyle birkaç saat falan değil. Tüm bir gün. Ben daha da ileri gittim, şartlar da denk geldi, Dia’yı da köpek pansiyonuna gönderdim ve tam 1 hafta yalnız kaldım…. Kendimle başbaşa kaldım. Hatta öyle ki kendime misafirliğe geldim sanki. Kendi kendimi ağırladım. Sadece kendimle ilgilendim. Canım ne isterse onu yaptım. Uzun uzun düşündüm. Yazdım çizdim…
Dönem dönem hepimiz kendimizle ilgili yeni şeyler farkederiz. O farkettiğimiz şeyler sayesinde kendimizi biraz daha tanırız. (Burada parantez açıp kendimizi bile tam tanımıyorken başkasını tanımaktan nasıl bahsedilebilir diyor parantezi kapıyorum. Bu konu başka bir yazının konusu olabilir zira… ) Neyse işte demek istediğim ben de kendimle ilgili bir şey farkettim bu ara. Yani hayat aslında o kadar zorladı ki bu yönümü farketmem için, demek ki üzerinde düşünmek lazım…
Son Yorumlar